türk gelir vergisinde üniter gelir vergileri uygulanır
-devlet için vergi alacağının doğması için vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi gerekir
-gelir vergisinin mükellefleri tam ve dar mükellef gerçek kişilerdir
-dar mükellefin vergilendirilmesinde mülkilik ilkesi geçerlidir
-elde edilen tüm kazançtan indirim bağış ve yardım en az geçim indirimi düşüldükten sonra bulunan verdiye üniter gelir vergisi denir
-gelir vergisi kanununa göre gelir gerçek usule göre hesaplanır
-üniter gelir vergisi subjektif sedüler gelir vergisi objektif karakterlidir
-gelirin kesinleşmesi gelir tahakkuku demektir
-gelir vergisinin az yada çok muhasebe düzeni gerektirmesi gerçek olması ile alakalıdır
-gayrisafi gelirden giderler düşüldükten sonra kalan pozitif değer gelirin safi olması ile alakalıdır
-sadece sermaye iradı ile elde edilen sermaye türleri menkul ve gayri menkul sermaye iratlarıdır
-sermaye + teşebbüsten kazanılan gelir ticari kazançtır
-mal ve hizmetlerin olduğu gibi yada şekli değiştirilerek satılması ticari kazançtır
-yatırım indirimi 2006 da yürürlükten kalkmıştır
-bilanço esasına göre defter tutan ticari bir işletmenin ticari karı yıl sonu öz sermayeden yıl başı öz sermaye çıkartılarak hesaplanır
-dar mükelleflere elde ettikleri kazançlardan ihracat istisnası uygulanır
-adi şirketlerin tüzel kişiliği yoktur
-kollektif şirketler şirketi meydana getiren ortaklardan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olmaları nedeniyle hiçbir vergi mükellefiyeti yoktur
-dar mükelleflerin ulaştırma işlerinde yarı götürü usul uygulanır
-kara ulaştırmalarında %12 deniz ulaştırmalarında %15 deniz ulaştırmalarında %5 yarı götürü usul tespiti uygulanır
-yatırım indiriminden en son 2008 yılına kadar yararlanılacaktır
-adi komandit şirketlerde komanditer ortağın payı menkul sermaye iradı geliri sayılır
-satın alınan bir arsa en geç 5 yıl içinde parsellenip satılırsa gelir ticari kazanç olur
-zirai ürünlerin mağazada satılması zirai kazanç sayılamaz
-herhangi bir faaliyette bulunmadan sadece zirai üründen pay alan arazi sahibinin geliri gayrimenkul sermaye iradı dır
-bilanço usulünü seçen zirai kazanç sahipleri bu usulden vazgeçmeleri için en az 2 yıl geçmesi gerekir
-gerçek usule tabi olma ölçülerini yıl içinde aşanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren gerçek usule geçerler
-zirai kazancın gerçek usule tabi olma ölçülerini 5 katına kadar artırmaya bakanlar kurulu yetkilidir
-gerçek usule tabi olmayan çiftçilerin vergileri kesinti yapmak yani stopaj olarak vergilendirilir
-yarıcılık yani zirai üründen pay alma zirai faaliyet sayılmaz
-avcılık zirai faaliyet sayılır
-işletme büyüklüğü ölçüsünü tarım orman ve maliye bakanlığı tespit etmeye yetkilidir
-kanunda belirtilen zirai işletmenin büyüklüğünü bakanlar kuruluna zirai kazançlar merkez komisyonu önerir
-emlak komisyoncular serbest meslek erbabı değildir
-bir muhasebecinin bürosunda defter tutması serbest meslek kazancı sayılır,
-doktorların serbest meslek kazancını tespit etmek için protokol defteri kullanılır
-serbest meslek erbabı kiraladığı iş yerini aynı zamanda ikametgah olarak ta kullanıyorsa iş yeri ile ilgili kira giderinin tamamını indirebilir
-mansup yani kanuni olmayan mirasçılar telif kazançlarından yararlanamazlar
-noterlik ten elde edilen gelir serbest meslek kazancına girer
-adi şirketlerin zirai faaliyetlerden elde ettiği kazanç zirai kazançtır
-ltd anonim kolektif ve komandit şirketlerin zirai kazançları ticari kazançtır
-bir eseri sahibinden kiralayan bir yabancının eseri tekrar kiraya vermesinden doğan kazanç gayri menkul sermaye iradı dır
-kiraya verilen mal ve hakların ticari bir işletmenin bilançosuna dahil olması ticari kazançtır
-gayri menkul sermaye iradın da götürü usulünün seçimi isteğe bağlıdır
-hisse senetlerinin vadesi gelmemiş kuponlarının satış gelirleri menkul sermaye iradı sayılır
-tahvil ve bonoya yatırılan paralara ödenen faizler mevduat faizi sayılmaz
-tahvil faizi menkul sermaye iradıdır ama tahvil satışı menkul sermaye iradı değildir
-menkul sermaye iratlarında verginin kaynakta kesilmesi ve vergi idaresine bildirilmesi vergi sorumlusunun görevidir
-tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payının yarısını beyan eder
-hisse senetlerinin kar payı payın tahsil edilebilir hale geldiği tarihte elde edilmiş olur
-gayri menkul sermaye iradı kiralama sonucu ortaya çıkan bir gelir türüdür
-doktorlara hastaların muayenehanelerdeki yaptığı ödemeler ücret değil serbest meslek kazancıdır
-ortaklara yapılan ödemeler ücret değil kar payı dağıtımıdır
-noterlerin elde ettiği kazanç serbest meslek geliridir
-diğer ücretlilerin yıllık safi ücretleri yıllık asgari ücretin brüt tutarına göre belirlenir
-telif hakkı ücret değil serbest meslek kazancıdır
-diğer kazanç ve irat unsuruna giren mal ve hakların satış bedellerinden maliyet bedeli çıkarılarak safi kazanç bulunur
-değer artış kazançlarına uygulanan istisna tutar 6000 tl dir
-bilir kişilere yapılan ödemeler ücret kazan ve irat türüne girer
-ücretliler sakatlık indiriminden yararlanabilir
-geliri gayrimenkul sermaye iradından oluşan mükellef yıllık beyannamesini ertesi yılın mart ayında verir
-bir mükellef ödlümü mirasçılar en geç dört ay içinde yıllık beyannameyi vermek zorundadır
-mesken kira gelirlerinde beyanname vermek zorunludur
-bağış ve yardımlar safi kazancın %5 ni aşamaz
-bir yıla ait zarar en son beş yıl sonraya kadar gelirden indirim konusu yapılabilir
-tüccarlar faaliyetlerinden hiçbir gelir elde etmemiş olsalar bile yıllık beyanname vermek zorundadır
-gerçek usule tabi tüccar ve çiftçiler sakatlık indiriminden yararlanamaz
-kaynakta vergi kesintisi yapma zorunluluğu gelir vergisi kanununda yapılmıştır
-işyeri kiraları kaynakta vergi kesintisine tabi tutulan bir gelirdir
-muhtasar beyanname ertesi ayın 20 sine kadar verilmesi gerekir
-on kişiden az işçi çalıştıran mükellefler 3 ayda bir muhtasar beyanname verirler
-münferit beyannameyi dar mükellefler kullanır
-dar mükellefler beyannameleri oturdukları yerdeki tam mükellefler ise ikametgahın olduğu vergi dairesine verirler
-muhtasar beyanname ile bildirilen vergiler her yıl mart ayına kadar vergi dairesine ödenir
-dar mükellefler münferit beyanname ile bildirdikleri kazanç ve iratların vergileri beyanname verme süresi içinde ödenir
-geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazanç sahipleri yıllık beyanname ile bildirdikleri vergileri şubat haziran ayında öder
-türk gelir vergisi tarifesinde 2006 dan itibaren gelirlere uygulanan son matrah %35 dir
-ticari kazanç ve serbest meslek sahipleri geçici vergi mükellefidir
-gelir vergisi mükelleflerine uygulanan geçici vergiye ilişkin vergilendirme dönemi 3 aydır
-gerçek usulde ticari zirai ve serbest meslek kazancını tespit eden vatandaşlar beyannameyi ertesi yılın mart ayında verir
-verginin kanunda gösterilen matrah ve oranları üzerinden miktarın hesaplanmasına tarh denir
-geliri sadece gayrimenkul sermaye iradı olan mükellefler vergilerini mart temmuz ayında verir
-geliri bazit usulde tabi olan mükellefler gelir vergilerini şubat haziranda verir
-tüzel kişiler gelir vergisinin muhatabı olamaz
-serbest meslek erbabı vergi levhasını mayıs ayının sonuna kadar tasdik ettirmek zorundadır
-kesinti yolu ile vergilendirilen ücretlerde vergilendirme dönemi maksimum 50 gündür
-kurumlar vergisi anonim kazanç üzerinden alınır
-adi şirketler ve kolektif şirketler kurumlar vergisi mükellefi değildir
-menkul kıymet yatırım fonları bankalar tarafından kurulabilmektedir
-portföyünün en az%25 i Türkiye de kurulmuş ortakların hisse senetlerinden oluşan fonlar A tipi yatırım fonudur
-menkul kıymet yatırım fonlarının statüsü kurumlar vergisi kanununa göre sermaye şirketi kapsamında düzenlenmiştir
-kooperatiflerin kurulma amacı ortakların ihtiyaçlarını gidermektir
-iş ortakları tüzel kişiliği olmadığı halde kurumlar vergisi mükellefi sayılır
-ticaret şirketleri kooperatiflerin kuruluşunda yer alamazlar
-arazi ve bina dışında kalan mal ve haklara uygulanan emsal kira bedeli %10 dur ,
-komandite ortağın kar payı ticari kazanç sayılır
-müellif tercüman ressam vb serbest meslek erbaplarına yapılan telif kazancı ödemelerinde %17 vergi indirimi uygulanır
-dar mükellefler ticari kazancı için yıllık beyanname verme zorundadır
-vergilendirme dönemi içinde yurdu terk edenler terk etmeden 15 gün içinde beyannamelerini vermek zorundadır
-zirai kazanç paraya çevrilmesi koşuluyla net artış teorisi kapsamına girer
-zirai kazanç gelir tahakkuk ettiğinde elde edilmiş sayılır
-birinci sınıf tüccarların gerçek aktifleri tespit edilirken yatırım indirim tutarı aktif toplamından düşülmez
-nakdi sermayeye bağlı olarak elde edilen gelir menkul sermaye iradıdır
-münferit beyannameyi dar mükellefler kullanır
-öz sermayenin hesaplanmasında yedek akçeler borç kalemi olarak kabul edilmez
-bilanço esasına göre kazancın tespitinde öz sermaye hesaplanırken gerçek aktife ulaşırken alacaklar düşülmez
-basit usule tabi olanlar asla defter tutmazlar
-kollektif ortağın şirket kazancından aldığı pay ticari kazanç sayılır
-serbest meslek özelliklerinden biri de bağımsız olarak yapılmasıdır
-gelir vergisi uygulaması bakımından tahvil faizi kuponların üzerinde yazılı tarihte elde dilmiş sayılır
-ticari işletme hesabına göre defter tutan mükellef dönem başı mal mevcudunu gider olarak gösterebilir
-adi komandit şirketler işten elde ettiği gelir kazancını serbest meslek olarak vergilendirir
-huzur hakları menkul sermaye iradı değildir
-kollektif şirketin sermaye şirketine dönüşmesinden doğan kazanç vergilendirilmez
-çiftçiler kazanç elde etmemiş iseler bile beyanname vermek zorundadır
-geçmiş yıl zararları hesaplanan vergiden mahsup edilemez
-Aktifleştirilen ilk kuruluş ve örgütlenme giderleri 5 yılda 5 eşit taksitte gider olarak yazılır
-sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde kurumlar vergisi komanditer ortakların kazançları üzerinden hesaplanır
-dönem içinde yapılan bağışlar beyan edilecek kazancın %5 kalkınmaya öncelikli yörelerde %10 dur
-Türk ticaret kanununa göre ayrılan yedek akçeler için kurumlar vergisinde kurum kazancından gider olarak indirilmez
-transfer fiyatlandırılması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması safi kurum kazancının tespitinde indirilecek bir gider değildir
-kurum kazancının tespiti sırasında vergi cezası indirim konusu yapılmaz
-vergiye tabi kurum kazancının tespitinde yedek akçeler kazançtan indirilmez
-örtülü sermaye üzerinden ödenen faizler kur farkı ve benzeri giderler kurum kazancını tespitinde indirilecek giderlerden değildir
-safi kazancın % 5 ini aşmayan bağışlar gider yazılabilir
-karşılaştırılabilir fiyat yöntemi örtülü kazanç dağıtımında emsallere uygun fiyat bulma yöntemlerinden değildir
-öz sermayeye ödenen faizler vergiye tabi kurum kazancının tespitinde kazançtan indirilebilir
-örtülü kazanç dağıtımında emsallere uygun fiyatı hesaplamakta kullanılan ilgili mal ve hizmet fiyatının maliyetlerinin menkul bir brüt kar oranı kadar arttırılması suretiyle hesaplanan yöntem maliyet artı yöntemidir
-sermaye şirketlerinde ve kooperatiflerde olağan genel kurul toplantılarının hesap dönemini takip eden ilk üç ay içerisinde yapılması zorunludur
-bir limitet şirketin kanunda öngörülen bazı koşullar çerçevesinde anonim şirkete dönüşmesi kurumlar vergisi uygulaması yönünden devir hükmünde sayılmıştır
-tasfiyenin kabul edilme tarihi genel kurul onayıdır
-tasfiyenin bitişinden itibaren 30 gün içinde beyanname verilebilir
-tasfiye durumunda öz sermaye servet değeri kavramına dönüşür
-bir kurumun tasfiyesinde verilmiş tasfiye beyannamelerine göre tahsil edilmiş vergiler tasfiye zararla kapanırsa tasfiye memuruna iade edilir
-tam mükellef sermaye şirketinin diğer bir sermaye şirketinin yönetim ve hisse çoğunluğunu elde edecek şekilde hisselerini devralmasına hisse değişimi denir
-bir sermaye şirketinin bilançosunda yer alan taşınmazlar iştirak hisselerinin üretim ve hizmet işletmelerinin bir kısmının diğer bir sermaye şirketine devretmesine kısmi bölünme denir
-ana sözleşmede tefsiye memuru belirtilmemiş genel kurul tarafından memur atanmamış ise tasfiye işlemlerini yönetim kurulu yapar
-tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde tasfiye dönemi geçerli olur
-kurumların tasfiye döneminde her tasfiye dönemi için tasfiye beyannamesi bir sonraki dönemin nisan ayında verilir
-iflasta tasfiyenin başlangıç tarihi ticaret mahkemesinin iflas kararı aldığı tarihtir
-tasfiye karı tasfiye durumundaki bir kurumda vergi matrahı oluşturur
-birleşme olduğu zaman tasfiye zorunludur
-yabancı ulaştırma kurumunun Türkiye deki temsilci şubesi hasılat defteri tutmak zorundadır
-tasfiyenin bittiği tarih tasfiye sonu bilançosunun genel kurulda onaylandığı tarihtir
-yabancı ulaştırma kurumları için tespit edilmiş ortalama emsal oranları Türkiye de elde edilen hasılata uygulanarak kurum kazancına ulaştırılır
-tam mükellef bir kurumun tasfiyesiz infisah (dağılma ) etmek suretiyle mal varlıklarını alacak ve borçlarını yeni kurulacak bir sermaye şirketine aktarılmasına tam bölünme denir
-devri olan kurum devir aldığı kurumun aktif ve pasifini aynen bilançosuna geçirmezse birleşme devir sayılamaz
-tasfiye memuru tasfiyeye başlamadan önce ilk önce tasfiyeye başlama bilançosunu ve envanterini çıkartır
-hesap dönemi takvim yılı olan bir şirket 2006 yılının kurumlar vergisi beyannamesini 2007 nisan da öder
-kurumlar vergisi oranı %20 dir
-kurumlar vergisi tek taksitte ödenir
-özel hesap dönemi maliye bakanlığınca kabul edilen bir kurumun beyanname verme zamanı hesap dönemini izleyen 4. aydır
-dar mükellef kurumların ticari ve zirai kazançlarında diğer kazanç ve iratlarından kurumlar vergisi kesintisi yapılmaz
-ödenen para cezaları ve ödene tazminatlar kurum kazancından indirilmez
-kurumlar vergisi geçici vergi oranı % de 20 dir
-dernek ve vakıflar beyannamelerini sözleşmede belirtilen merkezin bulunduğu yerlere vermek zorundadır
-dar mükelleflerin sergi ve panayırlarına %15 stopaj uygulanır
-özel beyannameyi dar mükellef kurumlar kullanır
-kurumlar vergisi ve gelir vergisi kesintisinin vergi dairesine bildirilmesinde kullanılan beyanname muhtasar beyannamedir
-1.tertip yedek akçeler safi kar üzerinden ayrılır
-kurumlar vergi beyannamesi posta ile gönderilmesi halinde vergiler 3 gün içerisinde vergi dairesi tarafından tarh edilir
-arızi olarak yapılan satışlar katma değer vergisinin konusuna girmez
-net aktif vergisi harcamalar üzerinden alınan bir vergi değildir
-yedek akçeler katma değer vergisinin matrahına dahil olamaz
-yurt dışına mal satışları kdv ye dahil değildir
-spor toto bayi katma değer vergisi mükellefi değildir
-bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce alıcıya veya adına hareket edenlere verilmesine teslim denir
-katma değer vergisinde vergilendirme dönemi aylıktır,
-kdv beyannamesi ertesi ayın 20 si akşamına kadar verilir
-vergiye tabi olan mal ve hizmetler için ödene kdv tahsil edilen kdv den indirilir
-iskonto kdv matrahına dahil edilmez
-kdv istisnasından vazgeçenler 3 yıl geçmedikçe istisna talebinde bulunamazlar
-askeri ihtiyaçlar için mal alımları kdv den muaf tutulmuştur
-kdv de vergilendirme dönemi genelde gerçek usulde vergilendirilen mükellefler için bir aydır
-ücret gelirleri katma değer vergisinin konusunu oluşturmazlar
-basit usulde vergilendirilen mükellefler için katma değer vergisinde vergilendirme dönemi 1 yıldır
-kiraya verme kontratının yapılması katma değer vergisini doğuran olay değildir
-banka ve sigorta muamelesi vergisi katma değer vergisinin kanununun kabul edilmesiyle uygulamadan kalkmamıştır
-gayrimenkul mal ve haklarda veraset ve intikal vergisi vergi tahakkukundan sonra 3 yıl içinde ödenir
-veraset ve intikal vergisinde hibe yoluyla veya herhangi bir biçimde karşılıksız iktisap vergiyi doğuran olayı oluşturur
-gaiplik durumunda gaiplik kararının ölüm siciline kaydolunduğu tarihten itibaren 1 ay içinde veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmesi gerekir
-veraset ve intikal vergisinde menkul mallar ve gemiler rayiç bedel ölçüsüyle değerlenir
-türkiye de meydana gelen bir ölüm için Türkiye de bulunan veraset ve intikal vergisi mükellefleri vergi beyannamesini ölümü izleyen 4 ay içinde vermelidir
-yabancı bir ülkede meydana gelen bir ölüm için Türkiye de bulunan veraset ve intikal vergisi mükellefleri vergi beyannamesini ölümü izleyen 6 ay içinde vermelidir
-murisin bedelsiz borçları veraset ve intikal vergisinin matrahından indirilebilecek borç ve masraflardan değildir
-veraset ve intikal vergisinin ödendiği aylar mayıs ve kasımdır
-veraset ve intikal vergisi 3 yıl 6 taksit de ödenir
-sınai mülkiyet hakları veraset ve intikal vergisinde ilk tarhiyatta dikkate alınmaz
-veraset yoluyla meydana gelen intikallerde değerleme günü mirasın açıldığı gündür
-veraset ve intikal vergisinde veraset yoluyla intikallerde vergi defterdarlığın belirleyeceği vergi dairesine tarh olur
-veraset ve intikal vergisinde intikal yoluyla sahip olunan değerler için beyanname intikale sahip olanın ikametgahının bulunduğu yerdeki vergi dairesine verilir
-sağ kalan eş miras bırakanın alt soyu ile mirasçı olur ise eş mirastan 1/4 oranında pay alır
-maddi ve manevi tazminatlar veraset ve intikal vergisi kanununa girmez
-ülkemizde veraset vergisinde uygulanan usul miras payı vergisidir
-fahri konsoloslara ait taşıtlar kanundaki koşulları taşımak kaydı ile motorlu taşıtlar vergisinden muaftır
-2. tarifede yer alan panelvan ve motorlu karavanların motorlu taşıtlar vergisi taşıtların yaşı ve motor silindir hacmine göre belirlenir
-motorlu taşıtlar vergisinde ödeme zamanları ocak temmuz aylarıdır
-ilk defa trafiğe çıkan araçların vergileri bir ay içinde ödenir
-limitet şirkete ait taşıtlar motorlu taşıtlar vergisinden muaf değildir
-motorlu taşıtlar vergisi makbuz karşılığında ödenir
-3. tarifede belirtilen deniz taşıtlarında motorlu taşıtlar vergisi yaş ve motor beygir gücüne göre belirlenir
-4.tarifede belirlenen hava taşıtlarında motorlu taşıtlar vergisi yaş ve azami kalkış ağırlığına göre belirlenir
-motorlu taşıtlar vergisi için beyanname verilmesi zorunlu değildir
-motorlu taşıtlar vergisinde geciken her ay için %2,5 zam uygulanır
-motorlu taşıtlar vergisi taşıtların kayıt ve tescilinin yapıldığı yer vergi dairesince her yılın ocak ayının başında yıllık olarak tahakkuk ettirilmektedir
-motorlu taşıtlar vergisi mükellefi iktisap edendir
-iktisap edilen bir otomobilin motorlu taşıtlar vergisi bir ay içinde ödenmelidir
-motorlu taşıtlar vergisinin 2 nolu tarifesinde yer alan minibüsler yaş ölçüsüne göre vergilendirilir
-motorlu taşıtlar vergisi spesifik bir vergi türüdür
-kiranın yükselmesi emlak vergisinde vergi değerini değiştiren nedenlerden değildir
-büyük şehir belediyesi olmayan yerlerde bina vergisinde iş yerleri için binde /2 vergi alınır
-büyük şehir belediyesi olmayan yerlerde meskenlerde emlak vergisi binde /1 dir
-büyük şehir belediyesi olan yerlerde vergi değeri binde / 6 dır
-inşaatı biten bir dairenin 5 yıl 1/4 ü vergiden muaf tutulur
-bina veya arazilerin bakımı için yapılan giderlerin matrahtan düşülmesi emlak vergisine ilişkin bir özellik değildir
-anonim şirketlere ait binalar bina vergisinde daimi muafiyetten yararlanamazlar
-türkiye sınırları dışındaki emlak ve arsalar emlak vergisi konusuna girmez
-emlak vergisinde emlakların vergi değerlerinin takdiri 4 yılda bir yapılmaktadır
-bataklık çoraklık gibi yerlerin tarıma elverişli olarak sağlanması koşulunda 10 yıl süreyle geçici muafiyetten yaralanır
-doğal afetler nedeniyle inşa edilen binalarda geçici muafiyet 10 yıldır
-emlak vergisinde emlak ın vergi değeri yeniden değerleme oranının yarısı kadar arttırılarak emlak vergisi hesaplanır
-emlak vergisi bildirimi emlak ın bulunduğu yerdeki belediye ye verilir
-bütçe yılının ilk dokuz ayında emlakın durumunda meydana gelen değişiklikler o yılın sonuna kadar vergi dairesine bildirilir
-bütçe yılının son üç ayında emlak durumunda meydana gelen değişiklikler 3 ay içinde vergi dairesine bildirilir
-geri kalmış yerlerde yapılan tesisler 5 yıl vergiden muaf tutulur
-devlet ormanları dışında insan emeğiyle yeniden orman haline getirilmek üzere ağaçlandırılan alanlardan 50 yıl vergi alınmaz
-bir yörenin bina ve arazi değerlerinde en az yüzde 25 oranında bir değişme olması halinde bildirimde bulunulur
-sahip olduğu gayrimenkulu ek süre içinde emlak vergisi beyannamesi vermediği idarece tespit edilen mükellefe vergi ziyai cezası verilir
-Ünirversite ye ait binalar kiraya verilseler bile vergiden muaftırlar
-emlak vergisi niteliği bakımından özel bir servet vergisi niteliği taşır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder